top of page
  • HPV nedir?
    HPV’nin açılımı “Human papilloma virüs” dür. HPV tek bir virüs değildir. Pek çok alt tipi vardır. Yani HPV, 200’den fazla alt tipi olan bir virüs ailesinin genel adıdır. HPV, çift sarmallı bir DNA virüsüdür. Cilt ve mukozaları enfekte eder. Enfeksiyon bölgesine, bulaşan kişinin yapısına ve HPV tipine göre oluşturduğu sorunlar ve ciddiyetleri değişir. Bazı tipler hafif enfeksiyon ve siğillere neden olurken, bazı tipleri kansere neden olabilir.
  • Genital HPV ne demektir?
    HPV’nin yaklaşık 40-50 tipi genital bölgeyi enfekte ederek bu bölgede siğil ve kanser gelişimine neden olur. Bunlar vücutta siğil yapmaz. Ama genital bölgede, anüste ve ağız içi-boğazda (oral seks yapanlarda) siğillere neden olur. Genital HPV cinsel temasla bulaşır.
  • Genital siğillerin olduğunu nasıl anlarsınız?
    Erkek ve kadınlarda, genital siğiller genellikle aynı görünür. Karnabahar benzeri yumrular veya küçük sap benzeri çıkıntılar olarak görünürler. Erkeklerde siğiller normalde penis, skrotum ve anüste görülür. Kadınlarda çoğunlukla vulvada görülürler, ancak anüs veya servikste de görülebilir.
  • Genital siğiller ortaya çıkması ne kadar sürer?
    Ortalama sürenin yaklaşık iki ila üç ay olduğu tahmin edilmektedir, ancak genital siğiller için kuluçka süresi geniş ölçüde değişebilir. Bazı durumlarda, süre sadece iki haftadır. Diğerlerinde, siğiller ortaya çıkmadan sekiz ay kadar sürebilir ve sizi kimin enfekte ettiğini izlemenizi zorlaştırabilir.
  • HPV tehlikeli midir?
    HPV genelde zarasızdır. Bulaşanların %90’ında bağışıklık normalse kendiliğinden iyileşir. Ancak küçük bir kısmında siğil ve kansere neden olabilir.
  • Genital siğilleri evde nasıl temizleyebilirsiniz?
    Çay ağacı yağı, elma sirkesi, sarımsak veya soğan uygulamak gibi genital siğilleri tedavi etmeye yardımcı olacak birçok topikal ev ilaçları vardır. Ancak bu tedaviler etkinliği kanıtlanmış tedaviler değildir. Bu tedavileri kullanırken zaman kaybedip siğillerin artmasına neden olabilirsiniz. Bir jinekologa muayene olmanız sizin açınızdan daha faydalı olacaktır.
  • HPV Virüs ise virüs nedir? Neye benzer?
    Virüsler enfeksiyona neden olan, son derece küçük ( bakterinin %1’inden küçüktür), büyüyüp, çoğalmak için konakçı hücreye ihtiyacı olan ajanlardır. Virüsler gözle görülmez. Normal mikroskopla da görülmez. Ancak elektron mikroskopu dediğimiz, büyütme gücü 10 milyon kat olan çok gelişmiş mikroskoplarla görülür. Virüsler de aynı insanlar gibi birbirinden farklıdır. Farklı yapıda DNA/RNA, protein ve dış zarfları vardır. Konakçı dışındayken uykudadır, zararsızdır. Ama konakçı hücreye girdiğinde kendi genetik yapısını hücrenin DNA’sına entegre eder ve hücrenin tüm işlevlerini yönetmeye başlar. Hücrenin tüm imkanlarını çoğalmak için kullanır. Çoğalma tamamlandığında hücre parçalanır ve ölür, daha fazla virüs ortaya çıkar ve yeni konakçı hücreleri enfekte etmeye devam eder. Böylece hastalıklara neden olur.
  • Virüsler nasıl bulaşır?
    Virüslerin farklı bulaşma yolları vardır. Bazıları enfeksiyonu taşıyan insanlardan hava-damlacık yoluyla (grip gibi), bazıları kan-kan ürünleri yoluyla (hepatit-B, C, HIV gibi), bazıları vektör dediğimiz virüsü taşıyan hayvanlar aracılığıyla (sivrisinek, kene gibi) bazıları da cinsel yolla ve ten tene temasla (HPV) bulaşır.
  • HPV nasıl bulaşır?
    HPV cinsel temas yoluyla bulaşır. Bunun için virüsü taşıyan kişiyle doğrudan tensel temas (oral- genital, genital-genital, oral-oral, ciltten cilde) gerekir. Virüs ayrıca HPV ile kontamine olmuş bir şeye dokunup sonra cilde dokunarak bulaşabilir ancak bu şekilde bulaşma çok azdır. Diğer yöntem ise kişinin kendi kendisine bulaştırmasıdır. Kişi lezyon olan bölgeye dokunur veya kaşırsa, sonrasında başka bir bölgeye değerse bulaşma olabilir. Buna, otoinokülasyonda denir. Bunların dışında HPV taşıyan kadınlar doğum esnasında virüsü bebeklerine bulaştırabilir. Hpv virüsü ile ilgili detaylı bilgi için tıklayınız...
  • HPV’nin önemi nedir?
    HPV enfeksiyonuyla ilişkili kanserlerin sayısı 500.000'den fazladır ve dünyada tüm kanserlerin % 5'ini bunlar oluşturmaktadır. HPV enfeksiyonu genital siğillere, rahim ağzı kanseri başta olmak üzere, vajina, vulva, anüs, penis ve baş-boyun kanserlerine ve kanser öncüsü lezyonlara neden olabilir.
  • Kadınlara Hpv Aşısı Yapılmalı mıdır?
    Hpv aşısı kadınlarda hem rahim ağzı kanserinin hemde genital siğillerin önlenmesinde oldukça önemlidir. Cinsel yaşamın çok erken dönemde başladığı ülkelerde mutlaka cinsel yaşam başlamadan kız çocuklarına yapılmalıdır. Ancak tek eşli yaşayan toplumlarda, partnerlerin cinsel açıdan güvenli ve birbirlerine sadık olmaları kaydıyla yapılması zaruri olmayabilir. Fakat böyle ilişkiler maalesef günümüzde oldukça azdır.
  • Bütün virüsler hastalık yapar mı?
    Hayır, bütün virüsler hastalık yapmaz. Ama hastalığa neden olduğunda çok hafif bulgu vermeyen enfeksiyondan, çok ağır hastalığa hatta sakatlık ve ölüme kadar giden geniş bir spektrumda etkileri olabilir.
  • Ben bir erkeğim. Hpv testimde tip 16 pozitif çıktı. Genital siğil tedavisi almalı mıyım?
    Genital bölgede siğiller varsa, tedavi edilmelidir. Hpv 16 aynı zamanda genital kanser gelişimine neden olabilecek bir virüstür. Bu nedenle düzenli olarak genital bölgenizde çıkabilecek lezyonlar açısından takip etmelisiniz. Erkeklerde genital siğil tedavisi ile ilgili detaylı bilgi için tıklayınız...
  • Üretra bölgemde siğil mevcut. Nasıl tedavi edebilirim?
    Genital siğil tedavisinde siğil yaktırma, siğil dondurma yada lazerle siğil tedavisi gibi pek çok seçenek mevcuttur. Bir jinekolog doktora görünmeniz yeterli olacaktır.
  • HPV kimlere bulaşabilir?
    Cinsel olarak aktif olan herkes (vajinal, anal veya oral ilişkiye giren), özellikle yeni cinsel aktiviteye başlayan genç erişkinler HPV enfeksiyonu açısından risk altındadır. HPV, doğrudan temasla yayıldığından, özellikle çok partneri olan cinsel aktif insanlarda daha sık görülür. Cinsel aktif bireyin ne kadar çok partneri varsa, enfeksiyon kapma olasılığı o kadar artar. Enfeksiyon bulaşma riski yaşlandıkça azalmaz. Yaşlı insanlar da HPV ile enfekte olabilir ve başkalarına bulaştırabilir. HPV'nin dil, dudak, boğaz, ağız içine bulaşması genelde oral-genital ilişkiyle olur. Eğer ağız boşluğuna bulaşmışsa ağız içinde ve baş-boyun bölgesinde kanserlere neden olabilir. Cinsel yolla bulaşmanın dışında HPV'nin anneden çocuğa doğum esnasında vajinal salgılardan bulaşma ihtimali vardır. Bu durum bebeklik döneminde HPV enfeksiyonun, solunum sisteminde ve ses tellerinde siğile benzer yapılar oluşmasına neden olabilir. Bunların dışında, HPV bulaşma yolları net değildir. HPV semende ve vücut sıvılarında bulunmaz. Aslında, bu virüslerin cinsel olmayan yolla bulaşma ihtimali tartışmalıdır. Bazı çalışmalarda hastaların tırnaklarında HPV tespit edilmiş ve el ele dokunmakla bulaşabileceği söylenmişse de bu tıbben kanıtlanmamıştır.
  • Erkeklerde Hpv Testi neden yapılmıyor?
    Erkeklerde hpv testi önerilmemektedir Çünkü erkeklerde hpv virüsünü üretmek kadınlardaki kadar başarılı değildir. Genital bölgede siğili olmayan erkeklerde üretral sürüntü örneği çalışılabilir ancak bu yöntemle hpv virüsünün üretilme şansı oldukça düşüktür. Kadında yapılan hpv testi ile hpv virüsünün tesbit edilme oranı oldukça yüksektir.
  • Hpv aşısını mutlaka yaptırmalı mıyım?
    Rahim ağzı kanserinin bilinen tek sebebi Hpv virüsüdür. Rahim ağzı kanserinin önlenmesinde en önemli faktörler ise tek eşlilik ve hpv aşısıdır. Hpv aşısı özellikle erken yaşta cinsel ilişki yaşanan yada birden fazla partneri olan toplumlarda mutlaka yapılmalıdır. Hpv aşısına karşı olan doktorlar yenidoğan döneminde yapılan aşılara da karşıdır. Halbuki yenidoğan ölümlerinin azalmasında en önemli atılım yenidoğanların rutin aşılanmasıdır.
  • HPV bulaşan kişilerde ne gibi semptomlar olur?
    HPV bulaşanların çoğu bunu bilmez. Çünkü genelde hiçbir bulgu vermez. Kendiliğinden zamanla geçer. Bazı hastalarda genital, anal siğillere neden olur, böylece hastalar tarafından fark edilir. Bazen hiçbir bulgu vermediği için fark edilmez ama uzun dönemde hücresel anormallik ve kansere neden olur. Bazen yapılan smear testinde rastlantı eseri ortaya çıkar. Bu nedenle herhangi bir şikayet olması beklenmeden özellikle kadınların rutin kontrol ve smear testlerini yaptırması gerekir.
  • HPV’nin bulaşması nasıl olur?
    Kişi HPV'ye maruz kalındığında, virüs genellikle derideki ve mukozadaki mikroskopik çatlaklardan girer. Sonra cilt ve mukoza hücrelerini enfekte ederek konak hücreye yerleşir ve çoğalmaya başlar. Bulaşanların %90’ında enfeksiyon kendiliğinden kısa sürede düzelir. Ancak %5-10’luk bir grupta kronikleşir. Enfeksiyon devam ettikçe, enfekte hücreler zamanla başkalaşıma uğrar. Bu başkalaşım zamanla hücresel anormalliğe, kanser öncüsü lezyonlara ve kansere neden olur.
  • Eşlerden birinde HPV olması aldattığı anlamına mı gelir?
    Hayır, HPV genelde cinsel yolla bulaşsa bile başka bulaşma yolları da vardır. Üstelik HPV bazen uzun süre vücutta kalabilir, çok eskiden bulaşmış bir hastalık çok sonra ortaya çıkabilir. Bu eşlerin aldattığı anlamına gelmez.
  • Hiç ilişkiye girmemiş olanlara HPV olabilir mi?
    HPV genelde cinsel yolla bulaşır. Bu nedenle hiç ilişkiye girmemiş olanlarda görülme ihtimali çok düşüktür ama imkansız değildir.
  • Cinsel ilişkiye girmemiş, cinsel aktif olmayanlara HPV nasıl bulaşır?"
    Normal ilişkiye girmemiş olanlarda da bazen HPV bulunabilir. Bunun nedeni enfekte materyalin, elin genital bölgeye değmesiyle veya ten tene temasla HPV’nin bulaşmasının mümkün olmasıdır.
  • HPV enfeksiyonu nasıl başlar?
    Virüs, genelde enfeksiyonu taşıyan kişiden ten tene temas yoluyla genital bölgedeki mikro çatlaklardan, yaralardan, kesiklerden içeri girer. Bu nedenle ilk bulaşma ilişki esnasında sürtünme olan yerin etrafından olur ve ilk lezyonlar bu bölgede gelişir.
  • HPV enfeksiyonu çok yaygın mıdır?
    HPV enfeksiyonu en yaygın görülen cinsel yolla bulaşan enfeksiyondur. Ülkeye göre değişmekle beraber yeni cinsel aktiviteye başlayan 15-25 yaş grubunda ve çok sayıda partneri olanlarda daha fazla görülür. Amerikan istatistiklerine göre 50 yaşına gelmiş kadınların %80’i HPV geçirmiştir.
  • HPV ne tip rahatsızlıklara yol açar?
    Kadınlarda HPV genital siğil, rahim ağzı kanseri, vajina-vulva ve anal kanserler için en önemli, birincil risk faktörüdür. Ayrıca baş-boyun-ağız kanserlerine de neden olabilir. Erkeklerde de genital siğil, penis kanseri, anal kanser ve baş-boyun kanserlerinin gelişiminde birincil risk faktörüdür. Doğum esnasında anneden bebeğe bulaşırsa solunum yollarında, boğazda ve ses tellerinde siğil oluşmasına neden olabilir. Buna “respiratuvar papillamatozis” denir. Bu durum ses değişikliğine, nadiren solunum yollarını tıkayarak ölüme kadar giden komplikasyonlara neden olabilir.
  • 27 Yaşındayım. Hpv Aşısı Yaptırabilir miyim?
    Hpv aşısı 9-26 yaş arasında önerilmektedir. Ancak 45 yaşına kadar yapılabileceği söylenmektedir. Ne kadar erken yaşta yapılırsa koruma oranı o kadar yüksektir. Yaşınız 26 nın üzerinde bile olsa hala koruma oranının oldukça yüksek olduğu bir yaştasınız. Hpv aşısını yaptırmanız da herhangi bir sakınca yok. Aksine faydasını görme oranlarınız oldukça yüksek.
  • Hpv 16 ve 59 Pozitif Çıktı. Tedavi Olmam Gerekir mi?
    Erkeklerde rutin Hpv testi yapılması önerilmemektedir. Ancak hpv testi yapıldı ve yüksek riskli tipler pozitif olarak çıktıysa düzenli aralıklarla genital bölgenizi incelemeniz uygun olur. Hpv tip 16 ve tip 59 yüksek riskli hpv tipleridir. Kadınlarda ve erkeklerde genital kanserin en önemli sebepi hpv virüsüdür. Genital bölgede siğil yada herhangi bir yara çıkarsa tedavi olmanız gerekir. Ancak herhangi bir lezyon yoksa tedavi olmanıza gerek yok. Partnerinizi bu konuda bilgilendirmeniz önemlidir. Kadınlarda rahim ağzı kanserinin en sık sebebi Hpv tip 16 dır. Partnerinizin de düzenli Hpv taramaları ve smear taramaları ile takip edilmesi gerekecektir. Enfeksiyon geçişini azaltmak amacıyla birliktelik sırasında kondom kullanmanız uygun olur.
  • Smear testi normal olan kadınlarda HPV olabilir mi?
    Evet olabilir. Kişide HPV bulunması her zaman hücresel anormallik yapmaz veya hemen yapmaz, zamanla olur, erken testte çıkmaz. Bu nedenle smear testinin normal olması HPV olmadığı anlamına gelmez. Bunu anlamak için HPV testi yapılmalıdır.
  • HPV geçiren birine tekrar HPV bulaşabilir mi?
    Evet, bulaşabilir. Çünkü HPV’nin pek çok alt tipi vardır. Bunlardan biri bulaşabilir. Birini geçirmiş olmak diğerlerine karşı bağışıklık sağlamaz.
  • HPV tedavi edilebilir mi?
    Hayır, günümüzde HPV’nin tedavisi yoktur. Yani virüsü vücuttan tamamen yok edecek bir yöntem yoktur. Sadece HPV’ye bağlı oluşan lezyonlar tedavi edilebilir. HPV kişinin kendi bağışıklık sistemi tarafından vücuttan atılır.
  • HPV gebeliğe engel olur mu?
    Hayır, HPV gebeliğe engel olmaz. Ancak gebelikte bağışıklığın düşmesine bağlı siğiller artabilir, buna bağlı sezaryen doğum gerekebilir. HPV’ye bağlı hücresel anormallik olanlarda gebelik olması bunun takibini zorlaştırabilir. Normal doğum yapanlarda bebeğe bulaşabilir, bebekte solunum yollarında siğil gelişmesine neden olabilir.
  • Tuvaletten, havludan, ortak eşyalardan HPV bulaşır mı?"
    Hayır, tuvaletten, klozetten, havludan, ortak eşyadan, sert yüzeylerden, kapı kolundan vs HPV bulaşmaz. HPV, virüsü taşıyan biriyle temasla bulaşır. Bazen HPV taşıyan kişide bulgu oluşturmaz, kişinin kendisi de taşıdığını bilmez ama bulaştırıcı olabilir. Bu bulaşma ten temasıyla, ağızdan, genital bölgeden ve ciltten olabilir.
  • Kişi kendinde siğil olduğunu nasıl anlar?
    Siğiller genital bölgede genelde kırmızı-pembe-cilt renginde minik çıkıntılar, benler gibi başlar, büyüdükçe karnabahar gibi şekil alır, sayısı artabilir, etrafa dağılabilir. Genelde ağrısızdır. Bazen başka lezyonlarla karışabilir, çok küçük olduğu için çıplak gözle görülmeyebilir. Bu nedenle bir doktorun değerlendirmesi gerekir. Tecrübeli bir göz bunların siğil olup olmadığını anlar. Bazense tetkik istemesiyle tanı konur.
  • Genital siğiller nerelerde olabilir?
    Genital siğiller, dış genital bölge, vajina, rahim ağzında (erkekte penis, skrotum), anüste, ağız içinde, dil, dudak, boğazda (oral seks yapanlarda) olabilir. Genital siğil ile ilgili detaylı bilgi için tıklayınız...
  • Genital siğiller HPV bulaştıktan ne kadar sonra çıkar?
    Genelde HPV taşıyan birinden bulaştıktan sonra birkaç ay içinde siğiller çıkar. Ancak bazılarında daha erken, günler-haftalar içinde çıkabilir. Bazılarında ise yıllar sonra çıkar. Bazı kişilerde ise HPV taşıdığı halde hiç siğil çıkamayabilir, ama bunların bulaştırıcılığı vardır.
  • Genital siğil olmayan birinden HPV bulaşır mı?
    Evet, bulaşabilir. Çünkü HPV taşıyanların bazılarında hiçbir bulgu vermez, siğil yapmaz, taşıyan kişi bile kendinde olduğunu bilmez ama karşı tarafa bulaştırır.
  • HPV bulaşan kadında ne gibi riskler vardır?
    En önemli risk rahim ağzı kanseri riskidir. Rahim ağzı kanseri olan hastaların tamamında, %99’undan fazlasında HPV pozitifdir. HPV-16 pozitif olan bir kadının rahim ağzı kanseri olma ihtimali HPV taşımayan bir kadına göre 400 kat artmıştır. Daha iyi anlaşılması için örnek verecek olursak bu oran akciğer kanseri ve sigara ilişkisi açısından bakıldığında 8 kattır. Bu yüksek risk nedeniyle bu hastaların sıkı takip edilmesi gerekir. Bunun haricinde HPV vajinal, vulvar, anal kanserlere ve baş-boyun kanserlerine de neden olabilir. Kanser haricinde HPV genital siğillere neden olabilir. Kadınlarda doğum kanalından bebeklerine bulaşabilir ve solunum yollarında siğil oluşmasına neden olabilir. Bu yenidoğan bebekte solunum sıkıntısına ve ses değişikliklerine neden olabilir, cerrahi işlem gerektirebilir.
  • HPV genital bölgede hangi lezyonlara neden olur? Hemen kanser gelişir mi?
    HPV’nin genital bölgede oluşturduğu en düşük dereceli lezyon siğillerdir. Siğillere neden olan tipler, genelde hücresel anormallik yapmazlar. Bazı HPV tipleri ise rahim ağzında, vajinada ve vulvada (yani dış genital bölgede) kanser öncüsü lezyonlara neden olur. Bu lezyonlar rahim ağzındaysa CIN (servikal intraepitelial neoplazi), vajinadaysa VAIN (vajinal intraepitelial neoplazi), vulvadaysa VIN (vulvar intraepitelial neoplazi) diye adlandırılır. CIN, VAIN ve VIN kendi içinde anormallik şiddetine ve derinliğine 3 derecede incelenir. Örneğin CIN-1 denildiğinde en düşük seviyeli hücresel anormallik anlaşılır. Anormallik şiddetlendikçe derecelendirme artar, CIN-2 ve CIN-3 olur. Bunlar içinde kanser kelimesi geçtiği için hastaları çok korkutur, ancak kanser öncüsü lezyon demek, kanser demek ya da bunlardan kesin kanser gelişecek demek değildir. Burada unutulmaması gereken en önemli şey bu bahsedilen anormallik seviyelerinin yukarı veya aşağıya zaman içinde değişebileceğidir. Yani şiddetli anormallik zamanla azalıp tamamen normale dönebilir, hafif anormallik şiddetli anormalliğe geçebilir ya da kaybolabilir. Bunlar takiple ve düzenli muayene ile belli olur. İlerleyen durumlarda zamanında müdahale edilmesi kişiyi kanser ve ona bağlı komplikasyonlardan korur.
  • Bazı HPV tipleri neden kanser yapar?
    HPV cilt veya mukoza hücrelerini enfekte ettikten sonra çoğalmaya ve kendine özgü bazı proteinleri üretmeye başlar. Yüksek riskli gruptaki HPV tipleri (HPV 16, 18 gibi), onkogen denilen E6-E7 proteinleri üretirler. Bu onkogenler, normal hücrelerde bulunan tumor engelleyen genleri baskılayarak, tümör oluşmasına neden olur. Tümör engelleyen genlerden en önemlilerinden biri de p53 proteinidir. P53’ün baskılanması, DNA hasarı olan hücrelerin programlanmış ölümüne engel olur. Bu DNA hasarlı, anormal hücreler kontrolsüz çoğalarak bir süre sonra kansere dönüşür.
  • Genital HPV virüsünün tipleri var mıdır?
    Evet, genital HPV oluşturduğu hastalık ve kanser riski açısından 2 tipe ayrılır: yüksek riskli ve düşük riskli olanlar. Yüksek riskli olanlar HPV’yle ilişkili kanser geliştirme riski olanlardır. Düşük riskli olan grup ise genelde genital siğile neden olur. Kansere yol açmaz.
  • HPV’nin yüksek riskli tipleri nelerdir?
    HPV’nin yüksek riskli tipleri nelerdir? Yüksek riskli tipler HPV’yle ilişkili kanser geliştirme riski yüksek olanlardır. Bunların arasında tip 16, 18, 31, 33, 35, 39, 45, 51, 52, 56, 58, 59, 68, 73 ve 82 vardır. Bunlardan HPV 16 ve 18 en sık kansere yol açan tiplerdir. Dünya çapında rahim ağzı kanserinin %60-70’inden HPV 16 ve 18 sorumludur.
  • HPV’nin düşük riskli tipleri nelerdir?
    Düşük riskli HPV türleri genelde genital siğile ve hafif hücresel anormalliğe neden olur. Genelde kansere neden olmaz. Bunların en sık görülenleri 6, 11, 40, 42, 43, 44, 54, 61, 70, 72, 81’dir.
  • Smear testi HPV olup olmadığını gösterir mi?
    Smear testi rahim ağzından fırçayla alınan sürüntü örneğinin boyanarak mikroskop altında hücresel anormallik olup olmadığının incelenmesidir. HPV’nin oluşturduğu hücresel bir anormallik varsa onu gösterir ama HPV tipini göstermez. Hücresel anormallik olmayan HPV taşıyıcılarında HPV olup olmadığı, varsa hangi tip olduğu smear testiyle anlaşılmaz.
  • HPV ne kadar sürede kansere neden olur?
    Rahim ağzı kanseri oluşmadan önce hücresel anormallikler oluşur, sonra bu giderek şiddetlenir ve en sonunda kansere döner. Hücresel anormallik başlamasıyla kanser gelişmesi arasında yaklaşık 10-15 yıllık bir süre vardır. Bu süre kişinin bağışıklık durumuna, beraberinde başka hastalıkları olup olmamasına göre değişir, yani daha kısa veya daha uzun olabilir. Düzenli tarama testi yaptıran kadınlarda bu anormallikler erkenden tespit edilip kanser gelişmeden tedavi edilir.
  • Kadınlarda smear testi (Pap test) nasıl alınır?
    Kadınlarda smear testi jinekolojik muayene esnasında alınır. Ağrılı bir şey değildir. Hasta sırt üstü muayene pozisyonunu aldıktan sonra rahim ağzını görmek için spekulum dediğiniz bir alet vajinadan içeriye yerleştirilir. Rahim ağzı komple görüldükten sonra bir fırça yardımıyla buradan sürüntü örneği alınır. Alınan örnek bir camın üzerine yayılarak, ya da sıvı içeren bir kaba konularak patolojiye incelenmek üzere gönderilir.
  • Erkeklerde HPV taraması yapılır mı?
    Erkeklerde HPV olması kanser anlamında kadınlar kadar ciddi risk taşımadığı için, erkeklerde HPV taraması yoktur. HPV taraması kadınlarda, bazı genital kanserlere neden olduğu için önemlidir. Erkeklerde bağışıklığı zayıf olan (AIDS hastası gibi) kişilerde, özellikle cinsel yolla bulaşan hastalık anlamında riskli bir gruptaysa anal kanser taraması için kadınlardaki smear testine benzer şekilde anal bölgeden pap- test alınır. Semptomu olanlarda diğer bölgelerden de test yapılabilir.
  • Erkeklerde HPV tanısı nasıl konur?
    Erkeklerde genital HPV tanısı daha çok gözlemle konur, yani görünür bir lezyon veya siğil varsa HPV var demektir. Eğer HPV tiplendirmesi yapılmak istenirse görünen lezyon veya siğilden parça alınıp, genetik incelemeye gönderilir. Belirgin lezyonu olmayanlarda veya şüpheli görünenlerde düşük konsantrasyonda asetik asit uygulanarak ve/veya özel büyüteçli lambalar altında inceleme yapılabilir. Hiç lezyon görülmeyenlerde üretradan smear benzeri sürüntü örneği alınarak test için gönderilebilir ancak lezyon olmayanlarda HPV taşıyıcısı olsa bile testin pozitif çıkma ihtimali yaklaşık %50’dir. Yani testin pozitif olması HPV var demektir, ancak negatif olması kesin olmadığını göstermez.
  • Kadınlarda HPV testi nasıl alınır?
    Kadınlarda HPV testi aynı smear testi gibi alınır. Bu işlem ağrılı değildir. Hasta jinekolojik muayeneye hazırlanır. Sırt üstü muayene pozisyonunu aldıktan sonra rahim ağzını görmek için spekulum dediğiniz bir alet vaginadan içeriye yerleştirilir. Rahim ağzı komple görüldükten sonra bir fırça yardımıyla buradan sürüntü örneği alınır. Alınan örnek sıvı içeren özel bir kaba konularak laboratuvara gönderilir. Burada DNA testi yapılarak HPV olup olmadığı, varsa hangi tiplerin olduğuna bakılır. Hpv testi ile ilgili detaylı bilgi için tıklayınız...
  • Smear (pap-test) ve HPV testi aynı şey midir?
    Hayır aynı şey değildir ama bunlar birbirini tamamlayan testlerdir. Smear testinde hücresel anormallik olup olmadığına bakılırken, HPV testinde hücresel anormalliğe neden olabilecek riskli HPV tiplerinin olup olmadığına bakılır.
  • Ko-test nedir? Sonuç nasıl değerlendirilir?
    Ko-test hem smear, hem de HPV testinin beraber alınması ve değerlendirilmesi demektir. Test sonuçlarına göre hem smear hem HPV testi normalse, kadında HPV ilişkili kanser gelişme ihtimali çok düşüktür, yok denecek kadar azdır. Bunların ikisi de anormalse yani hem smear testinde hücresel anormallik varsa hem de HPV pozitif ise, bunların ileriki dönemde rahim ağzı kanseri geliştirme riski, anormalliğin derecesine göre değişmekle beraber ortalama %5-10 civarındadır.
  • Tarama amaçlı smear testleri kimlere yapılır?
    Smear testi yaşı 21 ve üzerinde olan tüm kadınlara yapılır. Test sonuçları normal olan kadınlarda 65 yaşına kadar taramaya devam edilir.
  • Tarama amaçlı HPV testi kimlere yapılır?
    HPV testi 25-30 yaşından itibaren tarama amaçlı tüm kadınlara yapılır. Test sonuçları normal olan kadınlarda 65 yaşına kadar taramaya devam edilir.
  • Tarama ne sıklıkla yapılır?
    Kendinde ve partnerinde riskli cinsel davranış bulunmayan, tek eşli, daha önce hücresel anormallik ya da HPV pozitifliği saptanmayanlarda tarama 3-5 yıl aralıklarla yapılabilir. Ancak riskli gruplarda test risk derecesine göre daha sık aralıklarla yapılır.
  • Refleks HPV testi nedir? Niye yapılır?
    Smear sonucunda hücresel anormallik çıkan kadınlarda, beraberinde riskli bir HPV alt tipi taşıyıp taşımadığını anlamak için yapılan teste “refleks HPV testi” denir. Bu test sonucuna göre kadına daha detaylı inceleme- kolposkopi yapılıp yapılmayacağına ve kontrol aralıklarına karar verilir.
  • Yüksek riskli HPV çıkan kadınlarda ne yapılır?
    Yüksek riskli HPV taşıyan kadınlara (özellikle tip 16, 18 varsa) yaşı 25-30’un üstündeyse kolposkopi yapılarak daha detaylı incelenir, gerekirse biyopsi alınarak daha ciddi bir durumun olup olmadığına bakılır. Çıkan sonuçlara göre takip aralığına ve tedavi şekline karar verilir.
  • Kişinin eşinde HPV varsa ne yapmalıdır?
    Cinsel aktivite başlamış olanlarda eşlerden birinde HPV bulunması diğerinde de olduğu anlamına gelir. Bununla ilgili rutin taramaları (smear+HPV testi) yaptırmak dışında yapılacak bir şey yoktur. Bu çiftler düzenli takip yaptırmalıdırlar. Eğer henüz cinsel ilişki olmadıysa ve çiftlerden birinde HPV olduğu, diğerinde olmadığı biliniyorsa, henüz bulaşmamış olanı korumak için ilişki başlamadan önce HPV aşısı yapılması önerilir.
  • Servikal displazi nedir?
    Rahim ağzından alınan smear testi özel boyalarla boyandıktan sonra mikroskop altında incelenerek hücrelerin yapısına bakılır. Eğer bazı hücresel değişiklikler ve anormallikler varsa buna “displazi” denir. Burada dikkat edilmesi gereken displazi kanser değildir, kanser öncüsü olabilecek lezyondur. Smear testlerinin yaklaşık %3-5’inde displazi görülür. Displazinin kendi içinde hafif, orta, şiddetli formları vardır. Displazi şiddetine göre yapılacak tedavi değişir.
  • Servikal displazi tanısı nasıl konur?
    Servikal displazi tanısı smear testi yapılarak konulur.
  • Hücresel anormallikler nasıl sınıflandırılır?
    Hücresel anormalliklerin derecesi, hangi hücreleri etkilediği, epitel katmanlarındaki derinliği ve displazi şiddetine göre sınıflama yapılır. Bu sınıflamalardan biri Bethesda sistemidir. Bethesda sisteminde hücreler ya normaldir, ya da anormaldir. Anormalliğin şiddetine ve etkilenen bölgeye göre sınıflama yapılır. Epitelial ve glandüler (bez) anormallikleri diye iki tipe ayrıldıktan sonra daha sık görülen epitelial anormallikler hafiften şiddetliye doğru ASC-US, ASC-H, LSIL, HSIL şeklinde sınıflandırılır. Bunlardan sonra artık kanser gelir. Glandüler hücre anormallikleri de AGC ve AIS şeklindedir. Sonrasında kanser gelir.
  • ASC-US nedir?
    ASC-US’un açılımı Türkçe olarak “önemi bilinmeyen atipik squamoz hücreler” demektir. ASC-US genelde iyi huylu, hafif bir anormalliktir. Çoğu kendiliğinden (%70-80) birkaç yıl içinde normale döner, bir kısmı aynı kalır, sadece çok küçük %5’lik bir kısmında hücresel anormallik artarak bir üst seviyeye geçebilir. ASC-US’da kanserleşme ihtimali çok düşüktür. Bu nedenle hücresel anormallik bir üst seviyeye çıkmadıkça takip dışında herhangi bir tedavi gerektirmez. Takibin nasıl yapılacağına hastanın yaşına ve HPV testinin sonucuna göre karar verilir. HPV 16, 18 pozitif olan hastalarda kolposkopi yapılabilir. ASC-US bir üst basamağa ilerlerse tedavi ona göre değişir.
  • ASC-H, LSIL, HSIL nedir?"
    ASC-H: yüksek dereceli lezyonun dışlanamadığı atipik squamoz hücreler LSIL: Düşük dereceli squamoz intaepitelial lezyon HSIL: Yüksek dereceli squamoz intaepitelial lezyon Bunların hepsi değişik derecelerde hücresel anormallik (displazi) içeren lezyonlardır. Mutlaka takip, kolposkopi ve gerekli hallerde cerrahi tedavileri gerekir. Servikal hücresel anormalliklerle ilgili detaylı bilgi için tıklayınız...
  • CIN nedir?
    CIN: servikal intraepitelial neoplazi demektir. CIN sınıflamasının 3 derecesi vardır: CIN 1, CIN 2, CIN 3. Bu sınıflama hücresel anormalliğin şiddetine ve epitel katmanlarında kapladığı yere göre yapılır. CIN-1 denildiğinde en düşük seviyeli hücresel anormallik anlaşılır. Anormallik şiddetlendikçe derecelendirme artar, CIN-2 ve CIN-3 olur.
  • AGC, AIS nedir?"
    Bunlar rahim ağzının içindeki kanalda (servikal kanal) bulunan glandüler hücrelerden kaynaklanan anormalliklerdir. Bunlar epitel anormalliklerine göre daha risklidir. AGC: Atipik glandüler hücre AIS: Adenokarsinoma in situ (bez hücrelerinde kanser) AGC olanların %30-50’sinde beraberinde kanser geliştirebilecek daha ciddi lezyon bulunabilir. Bu nedenle bu hastaların takibi, epitelial lezyon olanlarınkinden farklıdır. Bunlarda lezyonun derecesine bakılmaksızın kolposkopi, rahim içinden, servikal kanaldan, rahim ağzından biyopsi alınması, gerekirse cerrahi uygulanması gerekir.
  • Servikal displazi (hücresel anormallikler) nasıl tedavi edilir?
    Tedavi şekli hastanın yaşına, anormalliğin derecesine-tipine, hastanın çocuk isteği olup olmamasına, beraberinde gebelik olup olmamasına, daha önce aldığı tedavilere verdiği cevaba göre değişir. Genç hastalarda, hafif anormallik olanlarda sadece takip yapılabilir, çünkü bağışıklığı normal olan hastalarda genelde bu lezyonlar bir süre sonra düzelir. Takipte düzelme olmazsa veya ilerlerse müdahale edilir. Anormal hücrelerin olduğu bölge yakılabilir, dondurulabilir, cerrahi olarak çıkarılabilir. Şiddetli hücresel anormallik ve kanser şüphesi olanlarda kolposkopi yapılır, biyopsi alınır ve biyopsi sonucuna göre karar verilir. Yaşı ileri, çocuk isteği olmayan hastalarda, özellikle şiddetli hücresel anormallik varsa rahim ağzı cerrahi olarak kısmen ya da tamamen çıkarılabilir. Rahim ağzında geniş bir bölge etkilenmişse rahim tamamen alınabilir.
  • Kolposkopi işlemi nedir?
    Kolposkopi işlemi, rahim ağzının kolposkop denilen büyütme özelliği olan bir cihaz kullanılarak hücresel anormallik, renk değişikliği, damarlanma anormallikleri açısından incelenmesidir.
  • Kolposkopi nasıl yapılır?
    Kolposkopide hasta jinekolojik muayene olacakmış gibi hazırlanır. Vajinaya spekulum yerleştirilerek rahim ağzı görüntülenir. Rahim ağzı nazikçe temizlendikten sonra özel bazı solüsyonlar bu bölgeye uygulanır. Hücresel anormallik olan yerler, normal hücrelerin bulunduğu yere göre daha farklı bir boyanma özelliği gösterir. Bu anormal boyanan, anormal renk ve damarlanma olan yerlerden biyopsi alınır. Kolposkopi işlemi ağrısızdır. Sadece biyopsi alınacağı zaman hafif ağrı olabilir. Ama gergin hastalarda ya da jinekolojik muayene olamayan kadınlarda anestezi altında yapılabilir.
  • Genital siğil en sık nerede olur?
    HPV kaynaklı genital siğiller genelde cinsel ilişki esnasında sürtünmenin fazla olduğu yerlerde görülür. Kadınlarda en sık dış genital bölgede, vajinada, üretrada, rahim ağzında ve anüste görülür. Erkeklerde ise genelde kasık arasında, penis-testisler üzerinde, anüste olur. HPV kaynaklı siğiller sadece genital bölgede değil, ağız içinde, dil, dudak, boğazda (oral sex yapanlarda) olabilir.
  • Genital siğil yapan HPV tipleri hangileridir?
    Genital siğile neden olan pek çok HPV tipi vardır. Ancak genital siğillerin %90’ından HPV tip 6 ve 11 sorumludur.
  • Genital siğil nasıl bulgu verir?
    Genital siğiller genelde hasta tarafından genital bölgede yeni oluşan ve etrafa dağılan karnabahar gibi lezyonlar olarak fark edilir. Klasik olarak siğiller karnabahara benzesede bazen farklı şekil ve büyüklüklerde, düz veya pürtüklü yüzeyli olabilir. Bazen HPV enfeksiyonu olmasına rağmen görünen siğil olmayabilir. Siğiller genelde ağrısızdır. Ama enfekte olursa, ağrı kanama, lekelenme, kötü koku yapabilir. Çok büyük olanlar bazen vajina girişini ya da anüs bölgesini kapatarak sorunlara neden olabilir.
  • Genital siğil kansere döner mi?
    Genital siğiller genelde iyi huyludur, kansere dönmez. Ancak hem estetik açıdan, hem de cinsel yolla bulaşan bir hastalık olduğu için sosyal anlamda rahatsız edicidir. Öte yandan siğil olan kadınlarda beraberinde riskli HPV tipleri de bulunabileceğinden mutlaka smear testi ve gerekirse HPV testi yapılmalıdır.
  • Genital siğillerden biyopsi almak gerekir mi?
    Normal görünümlü siğillerden biyopsi almaya gerek yoktur. HPV tiplemesi isteyen hastalarda, siğil çıkarılarak genetik test için gönderilebilir. Bunun dışında siğilin rengi, dokusu anormalse, kanama yapıyorsa, tedaviye rağmen düzelmiyorsa veya kanser şüphesi varsa biyopsi yapmak gerekir.
  • Siğiller nasıl tedavi edilir?
    Siğil tedavisinde kullanılan pek çok yöntem vardır. Bunlar lezyonları ortadan kaldırır ancak siğile neden olan HPV enfeksiyonunu tedavi etmez. Bu nedenle siğiller tekrarlayabilir. Siğil tedavisinde kullanılan yöntemler hastanın yaşına, gebe olup olmamasına, siğilin yerine, büyüklüğüne, sayısına, hastanın isteğine, tedavi maliyetine ve hastanın daha önce uygulanan tedavilere verdiği cevaba göre değişir. En sık kullanılan yöntemler; dondurma, kimyasal olarak veya asitle yakma, koterle yakma, lazer uygulamasıdır. Çok büyük siğiller cerrahi olarak çıkarılır. Genital siğil tedavisi ile ilgili detaylı bilgi için tıklayınız...
  • Siğil tedavisi ne kadar sürer?
    Tedavi süresi siğilin yerine, büyüklüğüne, sayısına, uygulanan tedaviye, hastanın tedaviye verdiği cevaba göre değişir. Genelde her uygulamadan 2-3 hafta sonra kontrol yapılır, düzelme olmazsa 2-3 uygulamadan sonra farklı bir yönteme geçilir. 1-2 uygulamayla düzelen hastalar olduğu gibi, uzun süre tedavi gerektiren hastalar da olabilir. Genelde uzun süredir siğili olanlarda (6 aydan fazla) ve fazla sayıda siğili olanlarda tedavi uzun sürer, 2-3 ayı bulabilir, bazen daha uzun sürebilir.
  • El-ayak siğil ilaçları genital siğil için kullanılır mı?
    Hayır kullanılmaz. Piyasada reçetesiz satılan diğer siğil tipleri için kullanılan ilaçlar, tedaviler genital siğillerin tedavisinde kullanılmaz.
  • Genital siğiller tedavi edilmeli midir?
    Genital siğillerin bulaştırıcılığı çok yüksektir. Bu nedenle özellikle cinsel aktif olanlarda tedavi edilmelidir.
  • Genital siğiller alındıktan sonra HPV geçer mi?
    Hayır, geçmez. HPV’nin henüz bir tedavisi yoktur. Siğiller alınsa bile HPV hala vücutta taşındığı için tekrar siğil çıkabilir. Kişide siğil olmadan da HPV bulunabilir, çünkü HPV bulunan herkeste siğil yapmaz ama karşı tarafa bulaşabilir.
  • Hastalar kendileri evde siğil tedavisi yapabilir mi?
    Genital siğil açısından bakıldığında evde uygulanabilecek bazı krem ve ilaç tedavileri vardır. Bunlar dış genital bölgedeki siğiller için yine doktor önerisiyle kullanılabilir. Bu tip tedavilerin maliyeti düşüktür ama etkinliği de düşüktür. Tedavi süresi uzun ve bazılarının da yan etkisi fazladır. Bu nedenle kısa sürede ve ciddi yan etki yaşamadan siğillerden kurtulmak isteyenlerin doktor uygulamalarına başvurması gerekir. Öte yandan siğil olan kadınlarda iç genital bölgede yani vajinada ve rahim ağzında da siğil olabilir veya HPV’ye bağlı hücresel anormallik veya kanser öncüsü lezyon bulunabilir. Bu bölgelerinde kontrol edilmesi ve test alınması gerekir. Bu nedenle bu hastaların mutlaka bir jinekolog tarafından görülmesi ve bazı testlerin yapılması gerekir.
  • İmiquimod krem (siğil kremi) ne işe yarar? Ne kadar etkilidir?
    İmiquimod %5’lik krem, sürüldüğü bölgeye lokal etki ederek hücresel bağışıklık sistemini aktifleştiren bir ilaçtır. Düzenli olarak kullanıldığında yaklaşık 3-4 ay içinde etkisini göstererek siğillerde %50 oranında iyileşme sağlar. Ancak yan etkileri fazladır. Ciltte kaşıntı, kızarıklık, yanma ve ağrı yapabilir. Tedavi süresi de uzun olduğu için genelde ilk seçenek olarak tercih edilmez. İmiquimod sadece dış genital bölge cildinde kullanılır. Vajina, rahim ağzı ve anal bölgede bulunan siğillerde kullanılmaz.
  • Eğer smear testinde kanserden şüphelenirse tanı nasıl konur?
    Smear sonucunda ciddi hücresel anormallik çıkan hastalarda altta yatan bir kanser olup olmadığına varsa ne genişlikte bir alanı tuttuğuna bakılması gerekir. Böyle durumlarda rahim ağzını daha yakından değerlendirmek için kolposkopi yapılır. Kolposkopide rahim ağzı özel sıvılarla boyanarak büyük büyütmede incelenir ve şüpheli görülen yerlerden biyopsi alınır. Biyopsi sonucuna göre kanser olup olmadığı, kanser varsa ne derece derine kadar indiği ve yayıldığı görülür. Bazen lezyon büyükse, servikal kanalın içindeyse veya kolposkopiyle yeterli değerlendirme yapılamıyorsa konizasyon yapılarak tümör şüphesi olan bölge cerrahi olarak çıkarılır.
  • Konizasyon nedir? Kimlere ve nasıl yapılır?
    Konizasyon rahim ağzının, lezyonu içine alacak şekilde koni biçiminde kesilerek çıkarılmasıdır. İşlem anestezi altında yapılır. Çıkarılan parça işaretlenerek patolojik inceleme için gönderilir. Konizasyon farklı şekillerde yapılabilir. Cerrahi olarak kesilerek, lazer kullanılarak, LEEP yöntemiyle konizasyon yapılabilir. Hasta için hangisinin uygun olduğuna kendi doktoru karar verir. Yaşı ileri, çocuk isteği olmayan kadınlarda, büyük ve servikal kanal içine doğru ilerleyen lezyonlarda, kolposkopiyle yeterli değerlendirme yapılamayan hastalarda konizasyon yapılır.
  • LEEP (loop elektrocerrahi eksizyon prosedürü) nedir? Nasıl yapılır?
    LEEP tekniğinde yarım halka şeklinde içinden elektrik akımı geçen ince tel gibi bir alet kullanılarak rahim ağzı koni şeklinde çıkarılır. Alınan parça patolojiye gönderilir. İşlem anestezi altında yapılır.
  • Konizasyon işlemi riskli midir?
    Konizasyon işlemi, aslında küçük işlemlerden biridir. Ancak anestezi gerektirdiği için, narkozla ilgili bazı riskler taşır. Bunun dışında sık olmamakla beraber kanama ve enfeksiyon gelişebilir. Çocuk isteği olan hastalarda konizasyon rahim ağzında kısalma olduğu için gebe kalmayı güçleştirebilir, gebelikte erken doğum ve düşüklere neden olabilir. Bu hastalara gebelikte erken doğum olmasın diye rahim ağzına dikiş (serklaj) konulur.
  • Servikal intraepitelial neoplasi (CIN) kanser demek midir?
    Hayır, CIN kanser değildir. Sadece hücresel anormalliktir. Anormalliğin şiddetine ve epitel tabakasında kapladığı yere göre hafif-orta-şiddetli (CIN 1, 2, 3) diye sınıflandırılır. Hücresel anormallik kanser olmasa bile kanser öncüsü olduğu için sıkı takip edilmesi gerekir.
  • CIN tedavisi nasıl yapılır?
    Hastalara uygulanacak tedavi hastanın yaşına, anormallik derecesine, çocuk isteği olup olmamasına bağlı değişir. CIN-1 gibi düşük dereceli anormalliklerde sadece takip yeterlidir. Uygun hastalarda lezyon olan bölgenin yakılabilir veya dondurulabilir. CIN-2 ve CIN-3’te anormallik şiddetli olduğu için lezyon bulunan bölgenin yakılması, dondurulması, konizasyon yapılarak çıkarılması, çocuk isteği olmayan kadınlarda rahim alınması yapılabilir. Bu hastalarda kanser gelişme riski olduğu için asla ihmal edilmemeli ve sıkı takip edilmelidir.
  • Rahim ağzı kanseri tedavi edilebilir mi?
    Eğer erken dönemde yakalanırsa, rahim ağzı kanseri tedavi edilebilir.
  • Rahim ağzı kanseri neden olur?
    Rahim ağzı kanserinin neredeyse tamamı HPV enfeksiyonundan kaynaklanmaktadır.
  • Kondom (prezervatif) kullanmak HPV bulaşmasını engeller mi?
    Kondom kullanmak HPV’ye karşı kısmen koruma sağlar ama bulaşma riskini tamamen ortadan kaldırmaz. HPV direkt ten tene temasla bulaştığı için kondomun kapattığı yerler açısından faydası olur. Ama tüm genital bölgeyi kapatmadığı için bulaşma riski vardır. Sadece kondom kullanmak HPV bulaşma riskini %30 oranında azaltır. Kondom ayrıca diğer cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlardan da koruma sağlar.
  • Eşlerden birinde siğil varsa ne yapılmalıdır?
    Eğer eşlerden birinde siğil varsa ve henüz cinsel aktivite başlamamışsa, evlenmeden önce karşı tarafa HPV aşısı yapılmalıdır. Böylece bulaşma riski azaltılmış olur. Cinsel aktif olan çiftlerden birinde siğil varsa, diğerinde de yüksek ihtimalle benzer enfeksiyon vardır. Siğil olmaması ona bulaşmadığını göstermez çünkü HPV enfeksiyonu herkeste siğil oluşturmayabilir. Bazen siğiller küçük ve düz olur, hasta bunu fark etmeyebilir. Öte yandan HPV hücresel anormalliğe ve uzun dönemde HPV ilişkili kanserlere neden olabilir. Bu nedenle çiftlerin mutlaka muayene olması, kadından bazı testler yapılıp riskli bir HPV tipi taşıyıp taşımadığına bakılması gerekir.
  • Normal cinsel ilişki olmadan HPV bulaşabilir mi?
    Evet, normal vajinal ilişki olmadan da HPV bulaşabilir. HPV cilt temasıyla bulaştığı için virüsü taşıyan birinin genital bölgesi, ağız bölgesiyle cilt teması olması veya sürtünme olması bulaşmaya neden olabilir.
  • HPV vücut salgılarıyla bulaşır mı?
    Hayır, bulaşmaz. Bazı cinsel yolla bulaşan hastalıkları oluşturan ajanlar (HIV gibi) vücut salgılarında (ter, tükürük) ve semende bulunur. Ama HPV vücut salgılarında ve semende bulunmaz.
  • Genital siğili olanlar cinsel ilişkiye girebilir mi?
    Genital siğillerde virüs yükü fazladır, bunların bulaştırıcılığı yüksektir. Siğiller tedavi edilip iyileşene kadar ilişki olmamalıdır. Sonrasında da siğil vb görünür bir lezyon olmasa bile HPV bulaşabileceği unutulmamalıdır. Bu konuda partner bilgilendirilmelidir.
  • HPV ile birlikte başka enfeksiyonlar olabilir mi?
    Evet olabilir. Sonuçta HPV genelde cinsel yolla bulaştığı için, diğer cinsel yolla bulaşan hastalıklar da beraberinde olabilir. Bu nedenle çok partnerli, riskli cinsel davranışları olan kişilerin ve eşlerinin diğer cinsel yolla bulaşan hastalıklar (AIDS, frengi, bel soğukluğu, herpes, trikomonas, hepatit vb) açısından taranması gerekir.
  • Genital siğil olanlar ya da HPV pozitif olanlar bunu partnerine söylemeli midir?
    Buna bireyin kendisi karar vermelidir. Ancak burada dürüst ve açık olmak doğru olandır. Özellikle daha önce hiç cinsel aktivitesi olmamış birine enfeksiyon bulaşmaması için aşılanması ve bu arada bulaşma riskini azaltmak için kondom kullanılması gerektiği için durum hakkında bilgi verilmesi, karşı tarafın sağlığı için önemlidir. HPV tespit edildikten ve ne olduğu anlaşıldıktan sonra çiftler arasında gerginlik, suçlama ve aşırı reaksiyon olabilir. Ancak unutulmaması gereken şey HPV’nin kimden, nasıl ve ne zaman bulaştığının net olarak bilinemeyeceğidir. Burada önemli olan çiftlerin genel sağlığı ve bundan sonraki yaşam tarzlarıdır. Tek eşlilik olduğu müddetçe (burada her iki eşinde tek eşli olması gerekir) HPV bulaşması, ya da HPV zaten varsa, farklı bir HPV tipinin bulaşması söz konusu değildir. Bir süre sonra ortak paylaşılan HPV tipine bağışıklık gelişecek ve yüksek ihtimalle vücuttan atılacaktır.
  • Kişi kendine HPV’nin ne zaman ve kimden bulaştığını bilebilir mi?
    HPV pozitif olanların bazılarında gözle görülür lezyon veya siğil olmaz. Ancak bulaştırıcılıkları vardır. Bu nedenle kişide görünür lezyon olmaması, onda HPV olmadığı anlamına gelmez. Öte yandan HPV bulaştıktan sonra aylarca bazen yıllarca sessiz kalıp, sonra siğil veya lezyon oluşturabilir. Bu nedenle cinsel aktif olanlarda tam olarak zamanını belirlemek mümkün değildir. Bu nedenle birden fazla partneri olanlarda ne zaman ve kimden bulaştığını araştırmanın bir faydası yoktur ve gereksizdir. Cinsel aktif olan herkes risk altındadır.
  • HPV bulaşanlar bununla ilgili kanser gelişiminden nasıl korunabilirler?
    HPV’nin uzun süre vücutta kalırsa ve kronikleşirse bazı kanserlere yakalanma riski artar. Bu nedenle öncelikle bağışıklığı güçlendirmek, sağlıklı beslenmek, sigara-alkol vb alışkanlıkları bırakmak ve tek eşli olmak çok önemlidir. HPV’ye bağlı en sık görülen kanser rahim ağzı kanseridir. Bunun dışında vulva, vajina, anüs kanseri, baş-boyun kanserleri ve erkekte ek olarak penis kanseri görülebilir. Bunlardan sadece rahim ağzı kanserinin tarama testi vardır. Diğerlerinin yoktur. Yani vulva, vajina kanseri veya anüs kanserinin, baş-boyun kanserlerinin tarama testi yoktur. Hastalar bir ayna vasıtasıyla ara ara kendilerini kontrol etmeli ve herhangi bir anormal semptom-bulgu geliştiğinde (renk değişikliği, kanama, akıntı, ağrı, yanma, kitle, tuvalete çıkarken zorluk vs) doktora başvurmalıdır.
  • HPV’den nasıl korunmak lazım?
    Hiç ilişkiye girmemek en etkili korunma yöntemidir. Ancak bu mümkün değildir. Diğer en etkili yöntem ise hayat boyu tek eşli olmaktır (monogami). Burada tek eşlilikten kasıt, hem erkek hem de kadının ömür boyu tek eşli olmasıdır. HPV’den korunma için HPV aşıları vardır. Aşıların etkili olması için henüz bulaşma olmadan önce yani cinsel aktivite başlamadan önce ve bağışıklık sisteminin en iyi olduğu dönemde yapılması gerekir. Bu dönem 11-26 yaş aralığıdır. Bu dönemde yapılan aşı rahim ağzı kanserinden %70, genital siğilden %90 oranında koruyuculuk sağlar. Eşlerden birinde HPV pozitif ise kondom (prezervatif) kullanması bulaşma ihtimalini %30 oranında azaltır.
  • Smear testi (pap test) kimlere, ne sıklıkla yapılır?"
    Smear testi tarama amaçlı 21 yaşından itibaren yapılamaya başlanır, 30 yaşına kadar 2-3 senede bir tekrarlanır. 30 yaşından itibaren hastanın daha önceki smear testleri normalse, tek eşliyse (eşinin de tek eşli olması lazım), riskli cinsel davranışları ve ek bir hastalığı yoksa 3 senede bir yapılabilir. Eğer bahsedilen sorunlar veya beraberinde başka problemler varsa, o zaman yıllık veya daha sık aralıklarla yapılabilir. 25-30 yaşından itibaren smear testiyle beraber HPV testi yapılır. Buna ko-test denir. HPV testinin amacı yüksek riskli HPV tiplerinden herhangi birinin kişide bulunup bulunmadığını tespit etmektir. Eğer hem smear testi hem de HPV testi normalse, riskli cinsel davranışlar yoksa ko-test 3-5 sene aralarla yapılabilir. Testlerde anormallik varsa daha sık takip, gerekirse kolposkopi, biyopsi ve duruma göre dondurma, yakma, lazer veya cerrahi tedavi gerekebilir.
  • Smear testi kaç yaşına kadar yapılır?
    Eğer kadın düzenli smear testi yaptırıyorsa, son 3 smear testi normalse, son 10 yılda yapılan smear testleri normalse, tek eşliyse 65 yaşından sonra tarama sonlandırılabilir. Bunun dışındaki kadınlarda tüm hayat boyunca tarama devam eder. Öte yandan smear testinin yapılmaması kadının belli bir yaştan sonra artık jinekolojik muayene olması gerekmediği anlamına gelmez. Yıllık jinekolojik muayene ömür boyu devam eder.
  • Rahmi ameliyatla alınmış kadınların smear testi (pap-smear) yaptırması gerekir mi?
    Rahmi iyi huylu kitle, aşırı kanama vb gibi bir nedenden dolayı tamamen alınmış kadınlarda smear testi yapılmasına gerek yoktur. Ama rahmin alınma nedeni kanser veya kanser öncüsü bir lezyonsa o zaman tarama testi yapılmaya devam edilir. Bazen rahmi alma ameliyatı subtotal dediğimiz yöntemle yapılır. Bunlarda rahmin gövdesi alınır, rahim ağzı bırakılır. Rahim ağzı bırakıldığı için bu kadınlarda tarama testleri, normal kadınlardaki gibi devam eder.
  • HPV pozitif olan kadınlar normal doğum yapabilir mi?
    Evet, yapabilir. HPV pozitif veya genital siğil olan kadınlarda normal doğum açısından en önemli risk bebeğe bulaşma ihtimalidir. Bu nedenle eskiden bu hastalar sezaryene alınıyordu. Ancak yapılan araştırmalarda normal doğum esnasında bulaşma riskinin düşük olduğu görülmüştür. Ayrıca doğumda bebeğe bulaşsa bile genelde bebeklerin çoğu bunu kendiliğinden bir süre sonra atar. Bu nedenle artık bu hastalara riskler anlatıldıktan sonra hastanın da onayı alınarak normal doğum önerilmektedir. Nadiren HPV bulaşan bebeklerde boğazda, ses tellerinde siğil çıkabilir, bunlar nefes borusunu tıkayabilir, ses değişiklikleri, solunum sıkıntısı ve hatta ölümlere neden olabilir. Hastaların bu konuda da bilgilendirilmeleri gerekir. Doğum kanalındaki siğiller çok fazlaysa ve büyükse kanama yapabilir, doğum kanalını tıkayarak doğuma engel olabilir. Böyle durumlarda sezaryen en uygun seçenektir.
  • Gebelik siğilleri arttırır mı?
    Gebelerde oluşan hormonal değişikliklere ve bağışıklığın azalmasına bağlı siğillerde büyüme, sayısında artma görülebilir. Bunlar genelde doğumdan birkaç ay sonra azalır. Düzelme olmazsa hem gebelikte hem de doğum sonrası bazı tedaviler uygulanabilir.
  • Gebelerde genital siğil/ HPV ilişkili lezyonlar tedavi edilebilir mi?
    Evet tedavi edilebilir. Ancak gebelikte kullanılabilecek yöntemler sınırlıdır. Bu konuda doktorunuz karar verecektir. Gebelikte rahim ağzında hücresel anormallik tespit edilmişse, bu hafif ve orta şiddetteyse, kanser şüphesi yoksa takip edilir, smear testi alınır, asıl tedavi doğumdan 2-3 ay sonrasına bırakılır. Bu lezyonların bir kısmı doğum sonrası kendiliğinden iyileşir. Ancak şiddetli derecede anormallik ve kanser şüphesi varsa, gebeyken çok özenli bir şekilde kolposkopi yapmak gerekebilir.
  • Sezaryen olmak HPV pozitif kadınlarda bebeği %100 korur mu?
    Sezaryen olmak yenidoğana bulaşma ihtimalini azaltır ama %100 engellemez.
  • HPV aşısı ne işe yarar?
    Aşılar genel anlamda bakıldığında hastalık bulaşmadan önce vücutta bağışıklık oluşturmak ve enfeksiyona bağlı olası komplikasyonları engellemek amacıyla yapılır. HPV aşıları da HPV’ye bağlı siğil, kanser öncüsü lezyonlar ve kanserleri engellemek için kullanılır. Aşı hazırlanırken içine bağışıklığı uyaran virüse ait parçacıklar konulur. Bu parçacıklar bağışıklık sistemi tarafından algılanarak bir reaksiyon gelişmesine ve vücudun virüsü tanımasına neden olur. Sonrasında bulaşma olduğunda vücut daha önceden tanıdığı viral ajanı hızlıca ortadan kaldırır, enfeksiyon oluşmasına izin vermez. Hpv sşıları ile ilgili detaylı bilgi için tıklayınız...
  • HPV aşıları nelerdir?
    Şu an için günümüzde 3 tip HPV aşısı bulunmaktadır. Bunlar 2-4-9’lu aşılardır. İkili aşı (cervarix), iki HPV tipine karşı (16, 18), dörtlü aşı (gardasil) 4 HPV tipine karşı (6,11,16,18), dokuzlu aşı (gardasil-9) ise dokuz HPV tipe karşı koruma sağlar. Dokuzlu aşı henüz ülkemizde yoktur.
  • HPV aşısı hastalığa neden olur mu?
    HPV aşısı canlı aşı değildir. Kişiyi hasta etmez, hastalıktan korur.
  • Hangi HPV aşısı daha iyidir? Cervarix mi? Gardasil mi?
    Etkinlik anlamında en iyi olan dokuzlu aşıdır ancak henüz ülkemizde yoktur. Diğer iki aşının kanserden koruma anlamında etkinlikleri aynıdır. Ancak, 4’lü aşı (gardasil) aynı zamanda genital siğilden de koruma etkisine sahip olduğu için tercih edilir. Gardasil aşısı ile ilgili detaylı bilgi için tıklayınız...
  • HPV aşısı kimlere yapılır?
    HPV aşısı 11-26 yaşları arasındaki herkese yapılır. En erken 9 yaşından itibaren aşı yapılabilir.
  • HPV aşısı kaç yaşına kadar yapılabilir?
    HPV aşısının etkinliği 26 yaşından sonra azalmaya başlar. Ancak etkinliği azalmakla beraber gerekli durumlarda 45 yaşına kadar uygulanabilir.
  • HPV aşısı yaptırmış bir kadında siğil veya kanser olur mu?
    Evet, olabilir. HPV aşısının içinde 2- 4- 9 tip vardır. 2 tip içeren aşı rahim ağzı kanserinden %70 oranında korur ancak siğilden koruma sağlamaz. 4 tip içeren aşı siğilden %90, rahim ağzı kanserinden %70-80 oranında korur. Oysa ki HPV’nin siğil ve kanser yapan başka tipleri de vardır. Bunlar aşının içinde bulunmadığı için koruyuculuk %100 değildir. Yani aşılanma riski azaltır ama sıfırlamaz. Bu nedenle bu kadınlar tarama testi yaptırmaya devam etmelidirler.
  • HPV aşısı yaptırmış bir kadının tarama testi yaptırmasına gerek var mıdır?
    Evet, gereklidir. HPV aşısı, içindeki tiplerin oluşturacağı enfeksiyona karşı koruyucudur. Oysa ki enfeksiyona neden olan pek çok HPV tipi vardır. Aşının içinde en sık görülen tipler konulmuştur. Koruyuculuk oranı yüksek bile olsa, tam değildir. Bu nedenle aşılanmış bile olsa, kadınlar rutin tarama testlerini yaptırmaya devam etmelidirler.
  • HPV aşısı, HPV bulaşmış bir kadını kanserden ya da siğilden korur mu?"
    Aşı HPV tip 6, 11, 16 ve 18’e karşı etkili olacak şekilde tasarlanmıştır. Bazı kadınlarda aşının içindeki bu tiplerden bir ya da bir kaçı bulaşmış olabilir. Bu durumda aşının zaten bulaşmış olan tipe karşı koruyuculuğu olmaz. Örneğin, HPV tip 18 bulaşmışsa, aşı ona karşı korumayacaktır. Ancak, diğer üç tipe karşı koruma sağlayacaktır. Bunun dışında yapılan çalışmalarda aşının bu HPV türlerinden bir veya daha fazlasıyla enfekte olan bazı hastalarda bir miktar faydasının olduğu gösterilmiştir. Bu nedenle HPV bulaşmış olanlara da aşı yapılır.
  • Gebelere HPV aşısı yapılabilir mi?
    HPV canlı aşı değildir. Bu nedenle fetüs üzerinde olumsuz bir etkisinin olması beklenmemektedir. Ancak gebeler üzerinde aşının güvenliği ile ilgili yeterli veri yoktur. Bu nedenle gebelikte HPV aşısı önerilmez.
  • Emziren kadınlar HPV aşısı yaptırabilir mi?
    Evet, emziren kadınlar HPV aşısı yaptırabilir.
  • HPV aşısı yaptıranlar ne zaman gebelik düşünebilir?
    Gebelik planlayan kadınlar aşı takvimini tamamladıktan 1 ay sonra korunmayı bırakıp gebelik düşünebilirler. Hemen gebelik isteyenler, aşı takvimini doğum sonrasına ertelemelidir. Aşı yaptırmaya başlamış olan ve bu arada gebe kalan kadınlarda aşı takvimine doğumdan sonra kaldığı yerden devam edilir.
  • Smear testi anormal olanlar, cinsel aktif olanlar HPV aşısı yaptırabilir mi?"
    Evet, smear test sonucu anormal olanlar, cinsel aktiviteye başlamış olanlar aşı yaptırabilir. Ancak ne kadar erken yaşta ve henüz cinsel aktivite başlamadan aşı yapılırsa koruyuculuğu o kadar fazla olacaktır.
  • HPV aşılarının yan etkisi var mıdır?
    Her aşıda görülebilen injeksiyon yerinde ağrı, kızarıklık, şişme gibi yan etkiler HPV aşısında da olabilir. Hastaların çok küçük bir kısmında ateş, nezle benzeri şikayetler, baş ağrısı, bulantı, kusma, eklem ağrıları olabilir. Genç hastalarda tansiyon düşüklüğü ve bayılma olabilir. Nadiren aşıya karşı alerji olabilir.
  • HPV aşısı nörolojik hastalığa (Guillain Barre Sendromu) neden olur mu?
    Guillain Barre Sendromu, kişinin kendi bağışıklık sisteminin kendi sinir sistemine saldırarak hasar oluşturması ve felçlere neden olması durumudur. Bu sendrom normalde aşılanmayan kişilerde de milyonda 4-10 arasında görülür. Aşı sonrası görülme sıklığı milyonda 7 olarak bulunmuştur. Yani aşılanan grupla aşılanmayan grup arasında bir fark görülmemiştir. Bu da aşı sonrası gelişen vakaların rastlantısal olduğu, aşıyla nörolojik hastalık riskinin artmadığı şeklinde yorumlanmıştır.
  • HPV aşısı erkeklere yapılır mı?
    Evet, HPV aşısı aynı kadınlarda olduğu gibi 9-26 yaşlar arasındaki erkeklere de yapılabilir. Erkeklerde de Hpv aşısı 40-45 yaşına kadar yapılması önerilmektedir.
  • HPV aşısının koruyuculuğu ne kadar sürer?
    HPV aşısının 3 doz yapıldığında koruyuculuğu ömür boyu sürmektedir. Bazı hastalarda 1 doz aşı bile bunu sağlar ama bunların hangi hasta grubu bilinmediğinden, hasta güvenliği için 3 doz uygulanır.
bottom of page